[MD-sorular] küçük bir "matematiksel mutluluk" ve birkaç şey

[Ali ilik]

Ufaktan gaza geldim değerli list üyeleri, saçmalayacağım yine kusura
bakmayın.

Yanlış hatırladığımı pek sanmıyorum. Birgün bir derste Prof. Dr. Ercüment
Ortaçgil sınıfa dönüp şöyle demişti: "Neden soru sormuyorsunuz?" Yanıtı
şuydu bir arkadaşın: "Saçma olur diye korkuyoruz hocam!" Hocanın yanıtı da
şuydu: "Olsun yahu saçma olsun, saçma soru sormaktan korkma. Zamanla iyi
soru sorarsın..."

Saçmalamaktan kaçınmaya çalışan (pek beceremiyorum) ancak asla korkmayan
biri olarak müsadenizle saçmalamak istiyorum...

Bilindiği gibi, Türkiye'de Bilgi, Bilkent, ODTÜ, Boğaziçi vb gibi
üniversitelerde ünlü matematikçiler seminer vb verirler.

Bursa'da mütevazi bir etkinlik gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Sözkonusu matematikçi dünya çapında olmayabilir, belki görüşlerine
katılırsınız katılmassınız ancak işte böyle bir küçük etkinlik oldu. Dosya
ektedir (değildir! bir sonraki maildedir, dosya büyük gelmiş) Bayram dönüşü
topluluk panomuza koyarız muhtemelen. Haberde yazım hataları da olabilir.
Sıradan bir seminer olduğu da söylenebilir. Olaya nereden baktığımıza bağlı.
Abartacak, heyecanlanacak birşey yok benim için ancak, burada Bursa'da da
iyi ya da kötü bir şekilde matematik yapılıyor....Harran'da da
yapılıyordur...Turkish Journal of Mathematics'in son sayısında Harran
Matematik'ten iki hocanın çizgelerle ilgili makalelerine baktım. Kim dedi ki
oralarda matematik yapılmadığını, diye düşünebiliriz ama genele
bakarsak, "orta derecede bir üniversitede" birçok üniversite öğrencisinin
kendi üniversitesini küçümseyip başka okullara gitmek istediğine sk sık
şahit olmuşuzdur. Hep "iyi" üniversite, "dünya çapına üniversite" gibi
hayallerle yaşayarak derslerimden uzaklaştığımı farkettim...

MD'nin bir sayısında dendiği gibi dünyanın en iyi ben'i olmak en doğrusu
galiba...Bir gün Bilgi'de öğretim üyesi olmayı, ODTÜ'de, Bilkent'de master
doktora yapmayı kim istemez ki  matematiği çok seviyorsa? Ancak bu
hayaller/idealler gerçekleşmese bile, ingilizcemizi ilerleterek ve
derslerimize çok çalışarak, sınav için değil matematiği öğrenme amaçlı
çalışırsak, bir gün nazılarının küçümsediği Harran'dan, bazı kesimlerin
adıyla dalga geçtiği Sütçü İmam'dan ( o bazı kesim arasında ben de vardım,
birkaç sene önce arkadaş sohbetlerinde bilinççsizce, bilmeden geyiğini bile
yapardık! Ne kadar da yanlışmş oysa...) biri kanıtlar belki çok zor bir
teoremi, ya da ya da Kafkas Üniversitesi'nden...

Bu topraklarda hep eleştirdik birşeyleri...ama Yine MD'nin bir sayısında
hatta önsözde denildiği gibi, acaba eleştirmeyi haketttik mi? Hocalarımıza
çamur atmayı, sisteme bu kadar çok eleştiri getirmeyi hakettik mi? Hayır....


Sonuç: oturup derslerimize çalışmalıyız, şahsen dönem başından beri yaptığım
bu. Buna rağmen bu okulu bitiremeyebilirim, 1. veya 3.veya
5.veyasonuncu olabilirim. Aldığım notlar hiç önemli değil....Öğrendim
mi? Sıfır
alsam da gam yemem...

Evet, meriç bey ile ahu tuğbadan, ya da reha muhtar-gülben aşkından bıkmış
olabiliriz. Ya da cübbeli ahmet "hoca"nın ahmet hakan ın nişantaşı
"çıkarmaları"nı eleştirmesinin haberleri yer alırken bugünkü medya da, bir
tv kanalı, bir gazete birgün ibret olsun diye ilk sıradan "kümeler
teorisinde, grup teorisinde, dif geo da yeni bir teorem kanıtlandı" desin
ister matematik aşıkları...Yanılıyor muyum? O günlerin gelmesi için bağırmak
artık çare değil gibi gözüküyor... Çok gerekirse devrimden yana olmak lazım
yine de, bazı şeyler elden hepten gitmeye başlarsa...

Çözüm: yavaş yavaş sindire sindire kaliteli yayın, kaliteli eğitimden taviz
vermeyerek topluma matematiği sevdirmeye çalışmak...Yanlış işler
kendiliğinden ayıklanacaktır o zaman ve birgün bu topraklarda da Tübitak tv
ya da matematik tv olacaktır elbet!


Saygılar,
Ali


-- 
MDBursa Tanıtım Sitesi: http://mdbursa.googlepages.com/
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: http://lists.math.bilgi.edu.tr/pipermail/md-sorular/attachments/20061021/75d531da/attachment.htm