Re: [MD-sorular] Bir matematikçi siyaset yapmalı mı?

Ali ilik aliilik at gmail.com
23 Oca 2007 Sal 00:09:46 EET


"M= {Matematik, matematik içindir.}
T={Matematik toplum içindir.}"

Burada hata yaptım. M de, T de küme değil.

Ya da felsefik bir yaklaşımla küme oldukları iddia edilebilir. Şöyle ki:

M iki elemanlı bir kümedir arada virgül olduğu için.

T de tek elemanlı bir kümedir: tek cümleden oluşan bir küme.

Şöyle düzeltiyorum:

M = { Matematik | Matematik için yapılan matematik.}
T  = { Matematik | Toplum için yapılan matematik. }

Tartışma, matematiksel değil. Felsefik, sosyolojik, sosyo-psikolojik,
sosyo-ekonomik, kültürel vs türden bir tartışma.

Şu ana kadar, tartışmaya katılan arkadaşlar olarak, ifade etmek
istediklerimiz benzer.

Daha çok, yöntemin derinliğini sorgulama, öğrenme niyetindeydim.

Ancak, bir formülü olacak değil ya.

Heralde, arasıra dinlenmek, yalnız kalmak bir gereksinim.

Yani,

*Topluma duyarlı olmak istiyorsak, gerektiğinde topluma "duyarsız" kalabilme
"duyarlılığını" gösterebilmeliyiz.*

Burada, ayrı bir tartışma konusu olabilir birazdan bahsedeceğim yorum ama
şahsen buna girme niyetinde değilim zira tartıştığımız konunun içinde bir
yerlerde, daha doğrusu olabildiğince merkezine yakınında, matematik
bulunmasına özen göstermeye çalıştık şu ana kadar tartışan kişiler olarak.
Bu da önemli, zira mail-listimiz bir matematik tartışma platformu.

Bir arkadaşın şöyle bir yorumu oldu. Buna girmemiz ne kadar doğru
bilemiyorum. Girsek bile yorumu matematikle alakalandırarak (!), belki daha
doğrusu, matematiksel bağlamda bu yorumun açılımını ele alarak, bir şeyler
söyleyebiliriz. Neyse, yorum şu:

"Toplumu dışlayamazsın, toplum seni dışlar."

Son bir iki şey şunu söylemek istiyorum müsaadenizle.

Acaba bu tartışmayı açarken, bilinçaltımda, " 'Bir matematikçi,
çalışmalarını ne ölçüde diğer matematikçilerle paylaşmalı?' sorusuna yanıt
aramak mı vardı? " diye düşünüyorum.

Zira ana noktamız sanırım, "Maksimum toplumsal refaha ulaşmak için
birey-toplum ilişkisi nasıl olmalıdır?" optimizasyon problemi genelinden
hareketle, "Maksimum matematiksel gelişim için, matematikçi-toplum ilişkisi
nasıl olmalıdır?" sorusu.

*Perelman, 8 yıl odasına kapanacağına, 4 yıl kapanıp çalışmalarını daha sık
aralıklarla paylaşmış/açıklamış olsaydı, Poincaré Sanısı daha mı çabuk
çözülürdü?*

"Bir matematikçi siyaset yapmalı mı? "... "yapabilir" bu kişinin kendi
tercihidir.

yanıtı tatminkar değil. Zira hangisini tercih edeceği konusunda, bunu ifade
konusunda özgür olabilmeli matematikçi ancak sorumda, nasıl olursa matematik
ve dolayısıyla toplum daha hızlı, ya da etkin diyelim, gelişir demek
istemiştim. İyi ifade edememiş olabilirim.

Gerçi şu cümleden tatmin oldum biraz:

"Her matematikçi siyasetçi olmak zorunda değil ama her siyasetçi mutlaka
matematikten anlamak zorundadır"

Zorundadır derken, kimseyi birşey yapmaya zorlayamayız da, toplumsal fayda
için bir gereksinimdir dersek daha doğru olur.

Burada, elimizde veriler olması lazım ve bakmamız lazım. Toplumla ilgili
istatistikler, her ne kadar istatistikler bazen yalan söylese de, daha bir
çok veri olması lazım.

Ona göre bir yol belirlememiz lazım.

Ancak, insan, robot olmadığı için, toplum da dinamik olduğu için bunları
uygulamak pek kolay olmasa gerek.

Yazının başından beri diferensiyel denklemlere giremedim bir türlü, ki çok
gerekli bu tartışmanın sağlığı ve biraz da somut matematiksel bir konuyla
açıklama açısından tartışmayı.

Bir ara tarayıcıdan sayfayı yollarım: palme yayıncılık tan çıkmış bir dif
denk. kitabının ilk sayfalarında, Fundamentals of Physics deki gibi chapter
lerin içindeki günlük yaşamdan örneklerin, bir listesi var.

Dif. Denklemlerin hayvan populasyonlarıyla, depremle ilgili hesaplamalarda,
bir binanın hangi sarsıntıda devrilip devrilmeyeceği, hangi kirişinin
kopacağı, işte vs ....Yani bu dif denklemler sosyolojik, psikolojik
olayların matematiksel modellemelerinde gündeme geliyor.

Başka alanları da vardır matematiğin, sosyolojik, toplumsal vs olayları
analiz etmede kullanılan.

İşte, "bir toplumun matematiksel gelişimi" derken ne kastettiğimizi açık bir
şekilde ortaya koyarsak, toplumun matematik sevgisini, işte politikacıların
yalan söyleme sıklıklarını, toplumda ortalama kaç ayda bir linç girişimi
olduğunu, vs gibi daha bir çok parametreyle toplumu tanımlayabilirsek mümkün
olduğunca matematiksel  olarak, o zaman aradığımız soruların doğru
yanıtlarına daha çok yaklaşırız.

Bunlar yeni aklıma gelen şeyler. Tartıştıkça aklıma geliyor. Yoksa, yanıtını
bilip de sorduğum sorular değil. Ayrıca, üstteki çözüm önerisi de yanıt
olmayabilir. Eleştirilebilir.

Neyse, yani MD de de yer alıyor zaman zaman... Şu "günlük hayat" formülleri
varya....

Mesela, Matematikle Omlet Tarifi, Park Etmenin "Matematik"Formülü vb.
gibi...

Bkz:
http://www.matematikdunyasi.org/arsiv/2003-II-sayfasayfa/03-II-07-08-BasinMatematik.pdf

Dif denlemlerle ve diğer konularla, toplumu ve matematiği geliştirmenin
yöntemine (formülü demek istemiyorum) daha iyi yaklaşabiliriz.

Ancak burada dikkat etmemiz gereken bir nokta var ki çok çok önemli. Tüm
bağımsız parametreleri kullanmaya kalkarsa denklem sayısı kabusa
dönüşebilir. O bakımdan en temel parametrerleri ele almamız lazım. Burada da
hatırı sayılır matematikçilerin/önemli sayıda matematikçinin konsensusu
şart.

Yani, mesela, omlet olayında *kişisel omlet atış hızı* nı daha iyi bir
parametreyle ifade edebiliriz. Mesela, kişisel omlet atışının hem çizgisel
hem de açısal hızı diyebiliriz. Ancak parametre sayımız iki oldu. Bunların
aritmetik olmayabilir ancak başka, uygun bir ortalamasını, ya da bu iki hız
yardımıyla tanımlayacağımız yeni bir parametreyi hıza ilişkin parametre
olarak ifade edebiliriz.

Tabi, ne kadar gerçeğe yakın sonuçlar elde etmek istiyorsak, başımız o kadar
ağrıyabilir.

Mesela, omlet tam yuvarlak değildir. Hamur/malzemeler/yumurtalar falan
kenardan taşar biraz, ya da tavanın kenarına tam değmeyebilirler.  Yani tam
daire (aslında eni yarıçapına oranla çok kısa bir silindir) olmadığından,
çizgisel hıza da w=2*pi*r*f diyeceksek, buradaki r yi iyi belirlememiz
lazım. Sanırım eğrilik yarıçapları vs devreye girer.

Sicim teorisine gidiyor galiba bu.

En iyisi bulaşmamak!

Halka, cisim, ordinaller, kardinaller, fonksiyonlar, sıralamalar, seçim
beliti, 2x2 vs vardı dimi MD de, gidip bir okuyayım...Yukarıdakilerden
ilginç birşeyler çıkmayacak galiba...! Ya da ilginç mi...Bilmiyorum...Ama
birşeyi anlamaya başladığımı hissettim, belki alakasızca, bu tartışmanın
zihnime öğrettikleriyle:

neden bazı ünlü/iyi matematikçilerin bazı heyecanlı gençlerin sorularına "Bu
ilginç bir matematik sorusu değil" demesini...

-- 
Ali

"Kendini hala insan hissedebilenlerin başı sağ olsun."
AGOS Çalışanları

Voltaire: "Je hais vos idées, mais je me ferai tuer pour que vous ayez le
droit de les exprimer."


22.01.2007 tarihinde *** güler *** <guleryy at gmail.com> yazmış:
>
> Merhabalar Ali bey,
>
> Sizin ve Can beyin "matematik ve toplum" ile ilgili yazdıklarınız ilgimi
> çekti. Bende bu konuda düşüncemi
> belirtmek istiyorum.
>
> "Bir matematikçi siyaset yapmalı mı? "
>
> bence "yapabilir" bu kişinin kendi tercihidir. Ya da bunu şöyle ifade
> edeyim:
>
> "Her matematikçi siyasetçi olmak zorunda değil ama her siyasetçi mutlaka
> matematikten anlamak zorundadır"
>
> _______________________________________________
> MD-sorular mailing list
> MD-sorular at matematikdunyasi.org
> http://matematikdunyasi.org/mailman/listinfo/md-sorular
>
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: http://lists.math.bilgi.edu.tr/pipermail/md-sorular/attachments/20070123/de57abe4/attachment.htm 


MD-sorular mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi