Re: [MD-sorular] Çelişki

Ali İlik aliilik at gmail.com
16 Haz 2007 Cmt 00:24:56 EEST


"İnanç hoca'nın bir suçu yok, dediği tamamen doğru."

Doğruluk yanlışlık meselesi değil. Kinayeli yazımı anlamamışsın. Öğrencileri
rahatlatma pahasına gerçekleri saklayan bu tarz öğretmen-rehber
öğretmen-eğitimci-uzman konuşmalarından gına geldi ÖSS adaylarına.
Gerçekleri saklamak, bazen, yalan söylemek gibidir...

Şöyle radikal bir çıkış yapsaydı ya İnanç öğretmen: "Yapamadığınız sorular
üzerinde iyice düşünün. Yapamadığınız soruyu hemen geçmeyin. İnatlaşın.
Gerekirse başka soruya geçin. Ama amacınız üniversite kazanmak olmasın. Her
şey üniversite değildir. Sınavı 1 matematik netiyle bitirin. Boğaziçi
Matematik Bölümü'nü kazanamayın ama 1 soruyu inatla yapmanın mutluluğunu
Boğaziçi Matematik Bölümü'nü kazanmanın mutluluğuna değişin. Gerekirse 3
saat boyunca 1 tane matematik sorusuyla uğraşın."

" Eğer sistem böyleyse, kendi
kendine inatlaşmanın çabalamanın alemi yok, demek ki araştırma arenası
bu değil deyip araştırmacı enerjini başka yere saklayacaksın. Yok yere
istediğin üniversiteye giremezsin sonra."

Sisteme karşı pes etmek lazım yani(?) Böyle gelmiş böyle gider(?) Yarış atı
olacağım yani (?) Yani sistemi kabulleneceğim(?) Yani, süpppperrr bir
üniversite okuma pahasına ÖSS'de matematik sorularını araştırma sorusu
olarak göremeyeceğim? Benim için 2x2=4 halen bir araştırma konusudur. Belki
ÖSS'de bir soru üzerine düşünürken toplamanın gizemini çözebilir bir
öğrenci. 2x2=4'ün tam olarak ne olduğunu bilen varsa çıksın söylesin. O
zaman o kişi toplamanın ne demek olduğunu da biliyordur ve Goldbach'la
ilgili çok önemli şeyler söyleyebilir.

"Sıkı durun'u da inanç hoca öğrencileri gaza getirmek için söylemiş,
böyle bir sistemde suyu çıkmış çocukları biraz rahatlatmak için."

Bunu yapmak zorunda mı? Herkes rahatlatıcı bir şeyler söylüyor zaten.
Rahatlaya rahatlaya rahatsız oldular. Hiç gaza getirmek/rahatlatmak için
söylemeyip, "Siz ODTÜ, Hacettepe vs ye gideceksiniz ama sizden bir cacık
olmaz. Çünkü biz sizi yarış atı gibi yetiştirdik. Sistem böyle. Düşünmeyi
bilmiyorsunuz. ODTÜ'ye kazansanız ne olacak ki? Temeliniz berbat." deyip
öğrencileri dumura soksa, psikolojisini geçici olarak bozsa, öğrencilere
yeni bir bakış açısı kazandırmış olmaz mı? Hayatları boyunca
unutamayacakları bir konuşma yapmış olmaz mı? Ve belki o konuşmasını
dinleyen öğrencilerin ezberlememeye, araştırmaya daha da odaklanmasını
sağlamış olmaz mı böylece?

Hayatta anlar önemlidir. Bir konuşma, bir yazı, başka bir şey kişinin
hayatını tamamen değiştirebilir. O konuşma sınav öncesi öğrencinin moralini
bozar. Öğrenci sırf o konuşma nedeniyle kazanamazsa bir yeri ya da
kazanamazsa istediği yeri ve seneye tekrar girerse sınava, ortaya koyduğum
"İnanç öğretmen modeli"ndeki öğretmenin söyleyeceği şok sözler kafasına dank
eder ve seneye hazırlanırken araştırma da yapar biraz. Geçen sene öğretmenim
böyle böyle bir şeyler söylemişti, demek ki doğru söyledi der. Nasılsa,
öğretmenlerinin her söylediğini doğru olarak kabul eden bir nesil
yetiştirdik. Araştırmaya üniversite öncesinden başlar.

"Sıkı durun'u da inanç hoca öğrencileri gaza getirmek için söylemiş,
böyle bir sistemde suyu çıkmış çocukları biraz rahatlatmak için. Çok
da boşuna değil üstelilk. O üniversitelere yüksek puanlarla giren
öğrencilerin bir yetileri vardır. ÖSS soruları da o kadar tırı vırı
değiller. Bir şeyi ölçüyorlar. Belki bir bölüme girip girmemeyi
değiştiren 5 - 10 puan pek bir şeyi ölçmüyordur ancak 50 puan bir şeyi
ölçüyordur. Hiç olmadı uzunca bir süre odaklanma, çalışma disiplinine
sahip olup olmadığını ölçüyordur öğrencinin, ki kendisi de oldukça
elzemdir."

Kaçırdığın çok önemli bir nokta var: ÖSS'de derece yapan/(ortalamaya görece
yüksek puan alan) öğrencilerin ÖSS sayesinde nelerinin ölçülmüş olması
kadar, hatta en az o kadar, ÖSS'de yüksek puan alamayan ve istediği
üniversiteye giremeyen ya da hiç bir yere giremeyen öğrencilerin hangi
özelliklerinin ölçülemediği de önemlidir.

Bir öğrenci vardır. Sadece matematikten net yapmıştır. Sorular üzerinde
derin derin düşünmüştür. 1998 ÖYS (Ortadaki harf S değil Y) sınavında
(matematik testi) 53 soruda 52 doğru bir boş yaptım. Bilkent'e giren
öğrencilerin kaçı 52 net yaptı o sene? Yanlış anlaşılmasın, bunu bir şeyleri
anlatmak için söylüyorum.

Ha, burada çok uzun bir eğitim felsefesi tartışmasına çıkar yukarıdaki
paragraftaki sözlerim. Fazla girmeyeceğim ona. Şuna çıkar: Örneğin
"Matematik bölümüne girecek bir öğrenciye diğer sorulardan sorulmalı mı, vs"
ye çıkar. Evet sorulmalı. Genel kültür çünkü... Ya da fizik soruları da
matematik bilgisi gerektirir. Fizik de sorulmalı matematik bölümüne girecek
öğrenciye. Şöyle bir önerim var: Temel bilimlerden birini tercih ederse
öğrenci, puanı hesaplanırken o bilim dalının sorularının katsayısı çok
yüksek olsun. Yani, her tercihi için ayrı puan hesaplansın!! Bu gayet
mantıklı. Aynı sayıda matematik neti yapan iki aday var diyelim. T ve M. T
tıp istiyor, M matematik. M nin matematik netinden elde edeceği puan T'nin
matematik netinden elde edeceği puandan fazla olsun. T de biyoloji ve
kimya testlerinden -aynı sayıda biyoloji ve aynı sayıda kimya netleri
yapsınlar- M'den fazla puan alsın.

53 soruda 42 matematik neti ve sınavın geri kalan tüm sorularını yapan bir
adayla, 52 matematik neti ama sınavın geri kalan sorularının yarısını yapan
bir aday arasında tercih yapılacaksa, 2.si tercih edilsin. Tabi bu, bu kadar
basit kestirip atılamaz; başka kriterlerde de biraz düzenleme gerekir, ona
girmiyorum. Ama kabataslak ne anlattığım açık.

Ali

15.06.2007 tarihinde E. Mehmet Kıral <luzumi at gmail.com> yazmış:
>
> İnanç hoca'nın bir suçu yok, dediği tamamen doğru. Soruyla
> inatlaşırsan gereksiz yere zaman kaybedersin. Sen soruyla uğraşmışın,
> çabalamışın optik okuyucunun umrunda mı? Eğer sistem böyleyse, kendi
> kendine inatlaşmanın çabalamanın alemi yok, demek ki araştırma arenası
> bu değil deyip araştırmacı enerjini başka yere saklayacaksın. Yok yere
> istediğin üniversiteye giremezsin sonra.
>
> Zaten ÖSS soruları da araştırma soruları değildir, hepsi 1 dakika
> içerisinde çözülebilecek gibi hazırlanmışlardır. Eğer o kadar zamanda
> çözemediysen, soruya yanlış yönden bakıyorsundur, daha sonra taze bir
> şekilde tekrar bakman gerekir.
>
> Sıkı durun'u da inanç hoca öğrencileri gaza getirmek için söylemiş,
> böyle bir sistemde suyu çıkmış çocukları biraz rahatlatmak için. Çok
> da boşuna değil üstelilk. O üniversitelere yüksek puanlarla giren
> öğrencilerin bir yetileri vardır. ÖSS soruları da o kadar tırı vırı
> değiller. Bir şeyi ölçüyorlar. Belki bir bölüme girip girmemeyi
> değiştiren 5 - 10 puan pek bir şeyi ölçmüyordur ancak 50 puan bir şeyi
> ölçüyordur. Hiç olmadı uzunca bir süre odaklanma, çalışma disiplinine
> sahip olup olmadığını ölçüyordur öğrencinin, ki kendisi de oldukça
> elzemdir.
>
> Buradan ÖSS'yi savunduğum çıkmasın, tiksiniyorum kendisinden. Ama
> varsa da geçmek lazım, şikayet edince bir şey olmuyor. Oradaki
> matematik sorularının üzerinde de düşünmemek gerekiyorsa da düşünmemek
> lazım o zaman. İnsanoğlu esnek mahlukat, yapabilmeli bunu.
>
> 2007/6/15, Ali İlik <aliilik at gmail.com>:
> > ""SORULARLA İNATLAŞARAK VAKİT KAYBETMEYİN"
> > Beledioğlu'nun ardından öğrencilere, matematik ve geometri konularına
> > ilişkin bilgi veren matematik öğretmeni Murat İnanç ise ÖSS'nin kapsam
> ve
> > içerik açısından birtakım özellikler taşıdığını dile getirdi.
> >
> > Öğrencilerin, sorularla inatlaşarak vakit kaybetmemesi gerektiğini
> belirten
> > İnanç, bunun motivasyonu kötü etkileyeceğini kaydetti.
> >
> > Sınavda, öğrencilerin öz güvenlerinin yüksek olmasının önemini
> vurgulayan
> > İnanç, öğrencilere seslenerek, "Türkiye'nin geleceği, öğretmenleri,
> > mimarları, mühendisleri burada bulunuyor. ODTÜ, Boğaziçi ve Hacettepe
> sıkı
> > dursun. Çünkü sizler geliyorsunuz" dedi."
> >
> > http://www.ntvmsnbc.com/news/411270.asp
> >
> > [ ODTÜ, Boğaziçi ve Hacettepe sıkı dursun çünkü sorularla inatlaşarak
> vakit
> > kaybetmeyen öğrenciler geliyor. Yani bir araştırmacıda olması gereken
> > özelliklerden en önemlisi (!)Araştırma konusu zorsa hiç vakit
> kaybetmeyip,
> > başka konu seçmek lazım araştırmak için. O da zorsa, başka bir konu
> seçmek.
> > O da zorsa... O da zorsa... O da zorsa... O da zorsa... Nihayetinde
> kolay ve
> > sıradan bir araştırma konusu bulunur nasılsa...Teşekkürler İnanç
> öğretmenim.
> > Size çok inanıyorum... Çok tutarlı bir konuşma yaptığınız için... ]
> >
> > Ali
> > _______________________________________________
> > MD-sorular mailing list
> > MD-sorular at matematikdunyasi.org
> > http://matematikdunyasi.org/mailman/listinfo/md-sorular
> >
> >
>
>
> --
> I have hardly ever known a mathematician who was capable of reasoning.
> Plato.
>
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: http://lists.math.bilgi.edu.tr/pipermail/md-sorular/attachments/20070616/67576e2d/attachment.htm 


MD-sorular mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi