[MD-sorular] Ynt: KTLE EKM - EGK UZAY

dede dede_47 at mynet.com
8 Au 2011 Pzt 01:11:31 EEST


(bu iletinin devamı, 2. iletidedir)
----------------------------------------------------

Sayın Refik Şekercioğlu;


Önce listeye, sonra da bana özel olarak sorduğunuz
Görelilik Kuramıyla ilgili sorunuzu, bu kuramdan “anlayabildiğim” kadarıyla
yanıtlamaya çalışayım.(sorunuza ilgi duyan liste üyeleri de olabileceği
kanısıyla listeye de yazdım) Bu kuram, kolay anlaşılabilir değildir; zira
insanın beş duyusuyla anlaşılabilen az sayıda varsayımlar içermekte olup, çoğu
varsayımı, bu duyularımızla kolayca algılanamaz. Kolayca
anlaşılamaması/içselleştirilememesi yönünü vurgulamak için şu (uydurulan) söz söylenir:A.Einstein
dermiş ki:Ortaya attığım bu kuramı dünyada bir tek ben anladım; AMA BEN DE
YANLIŞ ANLADIM! 


Önce genel bir açıklama:Newton Kuramında,MUTLAK
UZAY (içinde yaşadığımız ortam) ve MUTLAK ZAMAN (saatlerimizin ölçtüğü) vardır.
Fizik olaylarda bunlar, gözlemciye göre değişmez.Görelilik Kuramlarında
ise MUTLAK UZAY ve MUTLAK ZAMAN yoktur.(Yani bir fizik olayının olduğu uzayın
koordinatları ve zamanı, o fiziksel olayı gözlemleyen gözlemcinin kullandığı
referans sistemine bağlıdır; referans sistemi değiştikçe bu olayın uzay
koordinatları ve zamanı da değişir.(Referans sisteminden kastım şudur: İki
hareketli sistem; örneğin uçak ile tren veya yer küre ile ay gibi) Öncelikle
Newton fiziğin de "mutlak uzay", "mutlak zaman" ve "enerji"
ayrı kavramlardır. Mutlak zaman, bir parametredir ve enerji, uzayın içinde
zamandan bağımsızdır. Yani mutlak uzay sadece bir “arka plan fonu” olarak
durur, geometrisi, doğrudan 3 boyutlu Euclides geometrisidir. Özel Görelilikte
(ivmesiz hareketlerin tartışıldığı görelilik kuramı), enerji yine bağımsızdır
ancak uzay ve zaman birdir ve buna "uzay-zaman" denir ve doğrudan 4
boyutlu bir uzaydır. Oysa Genel Görelilikte durum yine farklıdır: Uzay, zaman
ve enerjinin üçü de bir ve aynı şeyin farklı görünümleridirler.Genel Görelilikte
enerji, uzay zamana bağlanır. Uzay zamandaki enerjinin dağılımı, uzayın
geometrisini belirler (veya bunun tersi). Böylece, ortaya yeni bir ilişki
çıkar: Newton fiziğinde bu ilişki yerine "çekim kuvveti" vardı ve
tamamen deneye dayalıydı.Görelilik Kuramında bu ilişki farklıdır.


Bundan sonra söyleyeceklerimin anlaşılabilmesi
için,KÜTLE ve ALAN kavramlarının iyi bilinmesi gerekir.(Bu alan, matematikteki
alan değildir; magnetik alan, yer çekimi alanı gibi, bulunduğu uzayda “kuvvet
çizgileri” oluşturabilme özelliği olan cisimlerin oluşturduğu etkiye ALAN
diyoruz).Basit bir örnek: Bir miknatısı bir kağıdın altına tutun, kağıdın
üstüne ise demir tozları dökün; demir tozları belli yörüngelerde
dizilirler.İşte bu bir “alan” dır ve demir tozlarının dizildiği yörüngelerde
“kuvvet çizgileri” dir. KÜTLE ise; bir maddi nesnenin, kendisinin hareket
etmesine karşı koyan “kuvvet” olarak tanımlanır.Bir bisikleti veya bir vagonu
hareket ettirmek için farklı kuvvet uygulanmalıdır; dolayısıyla bunların
KÜTLELERİ de farklıdır.


Newton Kuramı, evrenin birçok sorunun çözdü; ama bazı
makro ve birçok mikro (özellikle atom altı) olayları açıklamada, başarılı
olmadı. Bunlara çözüm getirme amacıyla Görelilik Kuramı geliştirildi.


Bir mıknatıs, nasıl bulunduğu uzayın özelliklerini
değiştiriyor ve kuvvet çizgileri oluşturuyorsa; Einstein de;evrende ki, yer
küre, ay, güneş ve bunun gibi milyarlarca kütleli gök cisminin de bulunduğu
uzayın özelliklerini değiştireceğini öngördü.Bu değişen özellikler, gök
cisminin kütlesine, hızına ve ivmesine sıkıca bağlı olmalıdır.Bu değiştirme
etkisinin en genel adı “kütle çekim (gravitasyon)” alanıdır. Böylece mıknatısın
oluşturduğu alan/kuvvet çizgileri nasıl demir tozlarını belli yörüngelerde
toplanmasının sağlıyorsa;gök cisimleri de kütleleri,hızları ve ivmeleriyle
bulundukları uzayın özelliklerini değiştirerek bunların belli yörüngelerde
olmasını (demir tozları örneği) sağlayan bir geometrik yapı oluşturacakları
sonucuna vardı.Yani, evrendeki her kütle yığılımı; uzay-zamanın şekil
değiştirmesine neden olmalıdır.Her gök cismi, her galaksi evrende bazı
düzensizliklerde yapar,(adaların çevresindeki küçük dalga girdapları
gibi) Uzayda kütle artımı, uzay zaman eğrilerini değiştirir ve uzayda bulunan
toplam kütle uzayın genel geometrisini belirler. Şu halde evrenin geometrisi,
içinde barındırdığı kütlelerin oluşturduğu bir geometrik yapı olmalıydı.Bu
kuramın deney sonuçlarından(Michelson-Morley deneyi), mutlak zaman ve uzay
olmadığından, bu geometrik yapı/şekil Euclides geometrisi ve 3 boyutlu klasik
uzay olmazdı! Bu uzay 4 boyutlu Minkowski uzayı ve Rieman geometrisi
olmalıydı.Şu halde kütleli bir cismin oluşturacağı alan içinde başka cisimlerin
hareketi Minkowski uzayında ve Riemann geometrisine göre
incelenmeliydi.Minkowski uzayında bildiğimiz (x,y,z) koordinatlarına zaman
boyutu da eklenmiş ve bir noktanın yeri; (x,y,z,it) gibi (i sanal sayı
birimi) 4 parametre ile bellidir.Riemann geometrisinde artık bir ışık
ışınını yolu düz çizgi değil, belli eğriliği olan bir eğridir.(Daha doğru
ifade, bir GEODEZİKTİR) Bu geometride iki nokta arasında en kısa mesafe bir
doğru değil, yine bir geodeziktir. Bu geometride (pi) sayısı, bildiğimiz (pi)
sayısından küçüktür v.s


Bu söylediklerimin iyice
anlaşılabilmesi için:Kendisi (nxn) çizgiyle karelere bölünmüş ve uçlarından gerilmiş
bir çarşafı uzay olarak düşünün. Çarşafın üzerine atılan bir elmayı da dünya
veya her hangi bir gezegen gibi kabul edin. Elmanın kütlesine ve büyüklüğüne
göre bir kareli çarşafta bir çukur oluşur. Bu durumda kareli çarşaf uzayı,
üstündeki kareli çizgiler de bu uzayın geometrisini temsil edecektir..................................................
(devamı 2. iletidedir)








 ----- Özgün İleti -----
Kimden : Refik at mtsizm.com
Kime : "md-sorular at matematikdunyasi.org" <md-sorular at matematikdunyasi.org>
Cc : "md-sorular-request at matematikdunyasi.org" <md-sorular-request at matematikdunyasi.org>
Gönderme tarihi : 30 Temmuz 2011 Cumartesi 19:11
Konu : [MD-sorular] KÜTLE ÇEKİM - EGİK UZAY

Merhabalar,

Gectigimiz haftalarda CCN-Turk de Einstein nin hayati ve teorileri anlatildi.
Kavranmasi zor olan ( tabii ki bana gore ) Gercekte Kutle-cekimin olmamasi 
Kutle çekimin gerçekte eğik-uzay olmasi , yani kütlelerin uzayi bükmesini 
Bizler kütle – çekim olarak algiliyoruz seklindeydi.
Ornek olarak da trombolin uzerindeki deki gülleri gösterip , gülleler nasil 
Duz bir trombolinde cokuntu/bükme yaratıyorsa dunyanin , gunesin v.s diğer 
Gok cisimlerininde uzayi buktugunu ve bizimde bu eğik/bükük uzayi kütle çekimi olarak 
Algiladimiz anlatildi. Aslinda serbest düşme olduğunu v.s v.s bir cok olay anlatildi.
Marsin uydusunun newton yasalarina gore sorunlu yörüngesinin Einstein Genel görelik yasasi
Eğik uzay ile cozuldugu anlatildi. 

Benim sizlere sormak istediğim konu , eger kütle çekimi yoksa bu sadece eğik uzay ise
Dunyadaki med-cezir olaylari genel görelik kuramina gore nasil aciklaniyor.


Tskler

Refik Sekerecioğlu
 



 






	
		Balık Tutmak Artık Çok Kolay !!!

-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://lists.math.bilgi.edu.tr/pipermail/md-sorular/attachments/20110808/7c5f0cb2/attachment.htm>


MD-sorular mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi