[MD-sorular] altın oran hakkında öznel bir kaç cümle.
Seza Kaynak
hayalkurispat at hotmail.com
17 Eki 2006 Sal 19:13:31 EEST
Altın oran beynin görüp algıladığı şeyleri o zamana dek kavradığı şeylerle
örtüştürdüğü an ne hakkında düşünüyorsa, kendince ona ,"güzele yakın" veya
"güzele uzak" demesinde kullandığı bir ölçüt.Aslında bir kavramdır,sayılarla
ifade edilemez.Çünkü düzgün bir örneklem seçilip değerlendirilemez,bir
fonksiyona bağlayamayız,sonsuz parametreli bir fonksiyon olur bu ve bir
örneklem seçilmeye kalkışılsa sonsuz parametreyi göz önünde bulundurup eşit
olasılık tanınması gerektiği için örneklem bile seçemeyiz.En ufağından her
kıtadan belirli bir insan üzerinde çalışılsa o mühim soru hakkında aynı koku
ve tadla büyüyen insanların kendi içlerinde geleneklerini yakınsamaları ve
ıraksamaları söz konusu olur, kıtalar arası da bu düşünüldüğünde ki soyut
kavramların varlığa yakınsayıp yokluğa ıraksaması makro ve mikroda yoğun
karmaşaya da sebep verir,böyle bir örneklem dahilinde hiç bir ortak nokta
bulunamaz bulunsa dahi bu sadece o anlık olur çünkü bir saniyenin insanlar
üzerindeki etkisi bırakın altın oranı nüfus oranını bile
değiştirebilmektedir(savaşlar)
Altın oran bir kavram olarak vardır ama bir sayı olarak mevcut olamaz,sayı
tereddüt kaldırmadan kabul edilir ve bağımsızdır,değişkenin yerini alabilir
,yalnız altın oran bağımlı olduğu gibi sonsuz parametreye bağımlı bir
fonksiyon tanımlama gereği doğurur ve sonsuz parametre dahilinde bir
fonksiyon tanımlanamaz insan!,beğenisi! ve beyni! üzerinde.
Tesadüflerin ,herzaman, gözünü açan bir matematikçiyi gözünü parıldatacak
güzelliklere götüreceğine inanan biri olarak maili okuduğum gün kitabın
burasına gelmemi ve aklımda bir bağlantı oluşmasını sizinle paylaşmak
isterim.
*koyduğum yerlere dikkat ediniz.
"Pi'de bakmaktan kendimizi alamadığıımz bir güzellik*¹ var(...)Pi'nin
basamakları son derece rasgele.Gerçekten de hiçbir örüntüye sahip değiller
ki,matematikte bu,pi'nin basamaklarının bütün örüntüleri içerdiğini
söylemekle aynı şeydir."
Peter Borwein,Pi Coşkusu,sf:67
pek şiirsel olmasa ya da kulağa hoş gelmese de,biz insanlar,temelde örüntü
tanıma cihazlarıyız.Gözlerimiz dünyayı algılar,ancak gerçekte gördüğümüz şey
doğrular,eğriler,renkler ve ışıklardan oluşan karmaşık
örüntülerdir.Kulaklarımız sesleri işitir;ama biz sinyalleri,ancak ton ve
ritmin ayrıksı örüntülerini ortaya çıkaracak biçimde çözdüğümüz zaman,müziği
ve dili fark ederiz.
Çevremizdeki dünyada örüntüler bulmak için şiddetli bir istek
duyarız;çünkü,kendimiz de dahil herhangi bir şeye anlam verebildiğimiz*² tek
yol budur.Doğa boşluk kabul etmeyebilir,ancak insanlar örüntüsüzlüğe
dayanamazlar.Çevremizdeki örüntüleri bulmaya programlanmışızdır ve
örüntüleri bulmak içni herşeyi yaparız.**
David Blather,Pi Coşkusu,sf:77
*¹burada bahsedilen "güzellik" "aşkın sayı" olmasıdır.Yani pi
kendini"aşkın";tek düze biçimlerden ve tekrarlardan kurtarmış ve sonsuza
yakınsadığını hisseden insanlar için raslantısal olması ile altın orana
sahiptir.Örüntü bulunamamış olması kozmik , bütünsel ve makro bir örüntüsü
olduğunu çağrıştırıyor beyne.oysaki yaşadıklarının içinde raslantısallığı
kabul etmeyenler pi nin 51 milyar basamağının araştırılması ve bulunması
sürecine delilik sıfatını bile çok görür ki matematikçi bu sıfatı başına tac
eder ve övgüyü ve yergiyi ikinci sınıf insanlara bırakır(einstein)
*²altın oranın varlığını böylece! kabul edebiliriz,çünkü biz ona uygununu
aramak için doğaya gelmişiz,farkında olmasak da beynimiz bu doğrultuda
çalışıyor,eleştiri yapmamız bunun bir sonucu.
**en önemlisi de her biriimizin işlemcisi farklı olduğu için bu içgüdüyle
doğsak da her birimizin oranı bir birinden farklı ve genelleme yapılacaksa
bir istatistik öğrencisinin nacizane görüşüyle sadece şu söylenebilir:Zeka
ve tecrübenin ortaklığı ile bir altın oran bulunamayacak da olsa altın bir
oransızlık bulunabilir.
Seza
_________________________________________________________________
Sohbet ederken Messenger'da eglenin! http://messenger.live.com
MD-sorular mesaj listesiyle ilgili
daha fazla bilgi